Dinî ve Siyasi Alanın Yeni Paralel Namzetlerine İthaf

Son zamanlarda giderek hem yaygınlaşan hem de yaygınlaştıkça şımarıp küstahlaşan sözüm ona Ehl-i sünnetçi ve engizisyoncu zihniyetin nobran temsilcileri 10 Kasım vesilesiyle Atatürk ve Atatürkçülüğü ağır biçimde eleştiren tweetler paylaşmakta; ama her nedense devlet erkanının Anıtkabir ziyareti ve Anıtkabir özel defterine yazılan malum yazının içeriği hakkında çıt çıkarmamaktadır. Kanımca bunun nobranlar taifesine göre muhtemel izahı şudur: Devlet erkanı takiyye yapmaktadır; şayet takiyye yapmıyorsa, bunda mutlaka bir hikmet vardır. Dolayısıyla erkan ismet sıfatıyla muttasıf, yani masumdur.

(Not: Şia takiyye yapar, imamları masum sayar, deyip eleştirenlerin gözü çıksın!)

Burada mesele devlet erkanı meselesi değil, sırtını erkana dayadığı iddiasıyla ortalıkta milletin dinini imanını sorgulayıp yargılayan ya da televizyon ekranlarında son derece ahlaksız, karaktersiz ve adi bir üslupla, “Filan gazeteci ve saz arkadaşları Reis’e ihanet etti; bakın, sizi uyarıyorum, patronlar o adamları televizyonlarınızdan ve gazetelerinizden derhal kovun” diyerek tetikçilik yapan, üstelik mekrü’l-leyl ve’n-nehar fehvasınca binbir çeşit iftira, hakaret, saldırıdan geri durmayan nobranlar taifesinin din işlerinden mesul biriminin sözüm ona sıkı müslümanlık adına sergilediği tavır kelimenin tam manasıyla iki yüzlülük, ilkesizlik, adilik ve şahsiyetsizliktir.

Bu nobranlar taifesinin çok yakın bir geçmişte paralel yapı ile siyaset ve devlet arasında kavga patlak verdiğinde de ikiyüzlülük ve ödleklik sergilediğini hatırlatmak gerekir. Kavganın ilk safhalarında, yani kavgadan kimin galip kimin mağlup çıkacağı henüz müphem görünen zamanlarda bu taifeden neredeyse hiç çıt çıkmadı. En fazla çıkan ses, “Aman hocam, yapma hocam” diye ağlak bir çağrıdan ibaretti.

Ne zamanki paralelin dişi sökülüp beli büküldü; bu taife de o demden itibaren aslan kesiliverdi. Yetmedi, paralelin boşalttığı yeri doldurmak için derhal harekete geçti ve her fırsatta “Devlet benim yanımda” mesajı vermek suretiyle kendisine dinî alanı denetleme, din-iman adına milleti hesaba çekme yetkisi de verdi. En nihayet, nur topu gibi bir yeni paralel namzedimiz daha peyda oluverdi.

Allah’a hamdolsun, şükrolsun; pireye kızıp yorgan yakmak yok!

Zira bu da geçer ya HU!

Prof. Dr. Mustafa Öztürk - 12.11.2015

Kaynak: http://www.twitlonger.com/show/n_1snrhie

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder