Dinî Alanda Gündemsiz ve Sermayesiz Kalmanın İlacı: Tarihselcilik ve Tarihselci Söyleme Laf Sokmak!



Dinî Alanda Gündemsiz ve Sermayesiz Kalmanın İlacı: Tarihselcilik ve Tarihselci Söyleme Laf Sokmak!

Prof. Dr. Mustafa ÖZTÜRK - 11 Mayıs 2016


Günümüz Türkiye’sinde dinî alanda bolluk ve bereketin artmasından olsa gerek, din hal-i hazırda basbayağı israf nesnesi haline gelmiş durumdadır. Belli ki bu konuda israfı mübah sayan bazı zevat, kendi uzmanlık alanlarıyla ilgili işlerini muhtemelen avukata havale ettiklerinden olsa gerek, üstlerine vazife olmayan işlere burun sokup sabah akşam ahkâm kesmek gibi kötü bir alışkanlık kazanmış gibi görünüyor. Yine din alanındaki bolluktan olsa gerek, Kur’an yorumculuğu artık harc-ı âlem ve/veya anonim bir meslek dalı haline geldiğinden, sosyoloğundan psikoloğuna, hatta botanikçisinden uzay bilimcisine kadar bütün herkes cümle âleme Kur’an ve tefsir dersi vermeyi marifet biliyor. 

Bu bağlamda derslerin popüler olmasına ve geniş kitleleri kışkırtmasına da hayli özen gösteriliyor. Zira “Kur’an’da bilim, big bang” gibi popüler ve fantastik tefsir dersleri özellikle şöhret açısından iyi gelir getiriyor. Ama gün geliyor, bu derslerin albenisi azalıyor; çünkü her Allah’ın günü aynı şeyleri anlatmak insanları bayıyor; kaldı ki anlatanlar da bir noktadan sonra tabir caizse geviş getirmeye başlıyor.  İşte tam bu noktada, kitlelerin dikkatlerini celbedecek, hatta kışkırtıp galeyana getirecek temcid pilavına avdet ediliyor. Tefsir sahasındaki temcid pilavı “tarihselcilik” diye isimlendiriliyor. Konuşacak konunuz kalmadığında, mevzular tekrara sarmaya başladığında, behemehâl bu pilava kaşık sallama ihtiyacı hissediliyor. Çünkü tarihselcilik ve tarihselcilere çakmanın sabit ve standart bir müşteri kitlesi hazırda bekliyor. Hele de gelenek ve gelenekçiliğin fetişletiştiği şu dönemde ortalık müşteri kaynıyor.  

Şimdi yine birileri çıkmış tarihselcilik hakkında laf kalabalığı yapıyor. Bu meyanda, “tarihselcilik, Allah’ın yap dediğine, işittik ve itaat ettik ifadesinin eylemsel karşılığıyla mukabelede bulunmak yerine, şu zamanda bu iş yapılmaz ki demekle eşdeğerdir" filan diyor. Ancak “tarihselcilik aslında bir tür inkâr ve ilhaddır” demeye getiren bu zevata şöyle söylemek gerekiyor:

Mademki Allah’ın emri karşısında evrenselci ya da ümmetselci (ne demekse?!) bir yaklaşımla, “Başım gözüm üstüne” demek gerekiyor; o halde sayın evrenselciler ve ümmetselcilerin aynı yaklaşımla ve tam bir itaatkarlıkla Kur’an’ın haram aylar ve savaş hukuku, haram aylar ve nesi hukuku, fey ve ganimet hukuku, savaş ve seyf ayeti hukuku, cihad ve fetih hukuku, savaş esiri, cariye ve köle hukuku (Hoş, gerçi nüzul dönemindeki sosyolojik matrisi 2016 tarihinden hareketle Beşiktaş, Nişantaşı, Bebek ve Emirgan gibi semtlerdeki sosyoloji gibi tahayyül ve tasavvur eden bu zevata göre Kur’an’da cariye mariye filan yok; ama hiç şüphesiz Hz. Safiyye, Hz. Cüveriyye ve Hz. Mariye var… Bu isimlerin Hz. Peygamber’le irtibatları ya da ne zaman ve hangi şartlarda Hz. Peygamber’in ailesine katıldıkları meselesini bilmekte azami fayda var), ganimetin beşte birini Allah’a ve rasulüne tahsis hukuku, Ehl-i kitap ve cizye hukuku, evlilik ve boşanmayla ilgili olarak iddet, mehir, mülaane, zıhar, ila, mehir, süt annelikve süt anneye ücret hukuku, mirasta kelale hukuku, zekâtta müellef-i kulub, köle, esir, amil (zekât toplama memuru) hukuku, necva sadakası hukuku, Hz. Peygamber’in evlilikle ilgili imtiyazlılık hukuku, zina ve yüz sopa hukuku, kazf ve seksen sopa hukuku, kısas ve diyet hukuku, hirabe hukuku, hırsızlık ve el kesme hukuku, kardeşlik akdi hukuku, deyn/müdayene (alacak verecek ve borç) hukuku gibi meselelerle ilgili ayetlerdeki ahkâmı sözüm ona tarihselciler gibi maslahat, makasıd gibi yollara sapmadan, adam gibi, yani harfi harfine ve lafzî mucibince nasıl uyguladıklarını veya ne zaman uygulamaya başlayacaklarını veyahut bütün bu hükümlerin uygulanması için ne yaptıklarını açıkça ve etraflıca anlatmaları ahlak, namus, şeref, haysiyet açısından bir boyun borcudur. Sayın evrenselciler ve ümmetselciler bu boyun borcunu ödemeye yanaşmadıkları takdirde ahlak, namus, şeref ve haysiyet kelimelerinin sonuna “sız” ve “siz” kelimelerini eklemek de bizim boyun borcumuzdur. Sözün özü, din alanında şark kurnazlığının, fırıldaklığın âlemi yoktur!

Son bir not olarak, tarihselcilerin en büyük iddiası ve kanıtı, “Ben evrenselciyim” ya da “Kur’an ahkâmı evrensel ve ümmetseldir” deyip de pratik hayatlarında tarihselcilerden farklı ve fazla olarak belki de bir tek Kur’an ahkâmını tatbik etmeyen tipolojilerdeki iki dünyalılık, çifte standartçılık ve çift suratlılıktır. Bir diğer delil ise Kur’an’da bir bakıma münafıklık alameti olarak zikredilen, “Ne diye yapmadığınız şeyleri söyleyip duruyorsunuz” ayetidir. Bir diğer delil, İslam ulemasının hemen tamamının, şu son dönemde “Ben dinî alanda Kur’an’dan başka kaynak tanımam” diyen türediler zümresi peyda oluncaya değin, neredeyse bütün bir İslam tarihi boyunca Kur’an’daki birçok ayetin mensuh, yani hükmünün sona erdiğini söylemiş olması ve üstüne üstlük “Kur’an’da nesh yoktur” diyenleri Yahudilere benzetmesi ve dolayısıyla böyle bir görüşe sahip olan kimseleri kâle alınmaması gereken cahiller zümresi olarak değerlendirmesidir. Ezcümle, İslam âlimleri sadece seyf ayetinin (Tevbe 9/5) yüz küsur ayetteki hükmü ilga ettiğini söylemekte beis görmemiş ve bu görüş asırlar boyunca tefsir ve fıkıh ulemasının hemen tamamı nezdinde hüsn ü kabul görmüş ise, tarihselciliğin İslam tarihi kadar eski ve köklü bir damar olduğunu bu cühelanın idrak etmesi veya en azından kendi cahilliklerini fark etmesi gerekir.

Konuyla alakalı okunması gereken diğer yazı: Özür Beyânı - 7 Haziran 2016

19 yorum:

  1. 1.Ben Kuran'dan baska dini kaynak tanimiyorum 2 Ne dediginizi, nerde durdugunuzu bugune kadar cozemedim (evet buyuk ihtimalle benim eksikligim) 3 nasih mensuh var mi diyorsunuz yoksa var diyen alimler mi var diyorsunuz. Cahillik hangisi oluyor, nasihi mesnsuhu kabul etmemek mi, bunu kabul eden alimleri kabul etmemek mi ya da onlarin sayisinin fazla olmasi mi bizi cahil yapiyor 4. Neden geveleyip duruyorsunuz. Caner gibi mertce hakaret ve kufur etmeden sinenizdekini neden dokemiyorsunuz ortaya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız. Hoca nedense bir türlü aklından geçenleri cesurca söyleyemiyor. Hem içinden çıktığı mahalleyi suçluyor hem de o mahalleden ayrılmak istemiyor. Hem Kuran'ı tarihsel bir hitap olarak değerlendiriyor hem de yaşayan sünnet adı altında geleneği evrenselleştiriyor. Söylemlerinin ulaştığı mantıki sonuç dinin iyi bir insan olma projesi olduğunu imlerken gelenekçe kabul edilegelen uygulamaları dışlayamıyor ve hasbi bir teberrüken hareket etme söylemi geliştiriyor. Vahyin niteliği konusunda da açıkça midesinden konuşuyor.

      Sil
  2. şimdi her iki tarafı da dikkatlice takip eden biri olarak diyeceğim bir iki şey var.
    Birincisi Mustafa Bey'in de Caner Bey'in de hemen hemen bütün TV programlarını izlemişimdir. Mustafa Bey'in dini konulardaki görüşlerini çoğu zaman NET olarak değil de uzun uzun cümlelerin içinde yuvarlayarak ifade ettiğini düşünüyorum.
    Mustafa Bey'in anlattığı bir çok şey bana gayet mantıklı geliyor, keza Caner Bey'in de..

    Fakat bu son atışma göstermiştir ki beşikten itibaren din tahsil etseniz de "şüphesiz mümniler kardeştir" sözünü idrak edememişsiniz ki çıkıp TV'lerde saatlerce ne anlatıyorsunuz?
    Yukarıdaki yazıyı okuyunca yorumum şu oldu "Bi ana avrat sövmediği kalmış"
    Ben hiç ilgilisi değilim de bu kadar bilgi yüklemesinin yanına belki biraz da tasavvuf koymak lazım ki 9 kere düşünüp bir kere söyleme düsturu kazanılsın ve bu kadar çirkinleşilmesin.
    Bunca sene okuyup bir fikri bu kadar hakretlerle dolu şekilde tartışamıyorsanız biz ne yapalım? Gidip cüppeli mi dinleyelim?
    Yazık her iki tarafa da.

    YanıtlaSil
  3. Delil getirdiklerin de dogru olsa. Neymis alimler mensuh saymis. Ayeti allah nesheder alimler degil. Ben cahil cuhela olarak karsindayim hoca. Kiymetli vaktini ayirip sadece nesh konusunu benimle konusun lutfen.

    YanıtlaSil
  4. Delile gel delilee. Alimler ayeti neshetmis. Benden duymus olma hoca allah diyorki biz nesheder yada unutturursak ya mislini yada hayirlisinii.. Alimler halt etmis . size tenezzul edip cevap verenler deliliyle konusuyor sizde insaf sinirlarini zorlamak yerine alin kagidi kalemi elinize kuran ile cevap verin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam, delil diye bahsettiği o şeyi anlamamışsınız.

      Sil
  5. Büyük çoğunluk olan hurafe ve laik kesim zihniyeti ile uğraşırken birde tahriselçiler çıktı bu dedikleriňizin hayata tatbik olması için kuranın bütün insanlara geldiğini bilip kuranı merkeze alan bir anayasa yapılmasıdır bunu yapacak bir çoğunluk olmadığını sizde biliyor laf ebeliği yapıyorsunuz kuranı anlamıyor veya anlıyor işinize gelmediği için Yahudi ve Hıristiyan söylemlerini dayatmak istiyorsunuz üzgünüm kuran bilim için bir yol gösterici bir kitaptır kuran gündüz ve gecenin ayrı bir varlık olduğunu onun Allah CC bir ayeti olduğunu söyler ama şimdi ki bilim güneş ile gündüz gece oluşur der şimdi size ve bilim insanlarına soruyorum kutup bölgesinde kışın hiç güneş doğmadığında 24 saat niye karanlık değil daha insanoğlunun keşfedemediği bir sürü ilmi bilgiye yol gösterici olan kuran ile çabuk ulaşılabilir bunu anlayan ümmet yok olduğu için boru boru sallayın

    YanıtlaSil
  6. Kur’an yorumculuğu artık harc-ı âlem ve/veya anonim bir meslek dalı haline geldiğinden, sosyoloğundan psikoloğuna, hatta botanikçisinden uzay bilimcisine kadar bütün herkes cümle âleme Kur’an ve tefsir dersi vermeyi marifet biliyor. Diyorsun,diri olanı uyarsın diye indirilen bir kelamı tabii ki herkes okuyacak yorumlayacak ve kendine göre çıkardıklarını diğer insanlarla paylaşacak,kabul edip etmemeleri onlara kalmış.sizin ve gelenekselcilerin derdi sömürü kaynağınızın elinizden alınmasımı.Bir videonuzu izledim onda Hayrettin Karaman ın ne kadar alim olğunu belirtiyorsunuz,sizin yolunuz belli o yolda yürüyün ve Hatipoğlu gibi ......

    YanıtlaSil
  7. Kıymetli hocam, vaktini bu kuran tinercileriyle harcama bence.

    YanıtlaSil
  8. Hocam Kur'an'ı tarihsel olduğunu kabul etmek fideizmi zorunku kılmıyor mu ? Eğer kılıyorsa islam diye bir dinin inmesinin herhangi bir amacı kalıyor mu ?

    YanıtlaSil
  9. Kolayı var hocam, sizin de bildiğiniz gibi. O kadar saydığınız ve ilave olarak sayılabilecek birçok yerel konu ve meseleler, önce güncel bir kalıba/tepsiye te'vil edili(yo)r, sonra zaten gerisi geli(yo)r... Tabii yersek, ağzı açık ayran delisi gibi 'aboo/vay be!' seanslarıyla cuşa geçersek... Hem nasıl gündem ve sermaye olmasın ki? Her türlü manipülasyona, uydurma-kaydırmaya, mevzilenmeye, kahramanlık havalarına, yoğun ve iştah açıcı/kabartıcı talep imkanlarına karşı nasıl kayıtsız kalınsın?... Bağlamlı ve yerinde okumanın imkan ve meşruiyet sağlayıcılığını anlamak ve kabul etmek neden bu kadar zor? Hoca ısrarla başlangıç noktası dedikçe inadına ve garezine inzal dönemine saplamak, sınırlamak diye anlamakta ısrar ediyorsanız gidin kendinize daha iyi bir meşgale arayın

    YanıtlaSil
  10. Benim anladığım, Mustafa hoca diyor ki: Tarihselcilik de, Evrenselcilik de, içeriği "insan" tarafından doldurulan iki kavram. Ben her ikisini de tahlil ediyorum. İkisine de taraf olmak zorunda değilim. Şu şu konularda görüşüm şudur, şu şu konularda da falan alimin görüşlerini doğru buluyorum. Beni bir yerlere yakıştırıp durmayın. İllaki de bir etiket yapıştıracakcanız, benim için bundan kaçış yoksa "tarihselci" deyin artık napalım.

    YanıtlaSil
  11. Pek çok insan tarafından aydın din adamı olarak kabul edilen insanlar tartışmayı bu noktaya getiriyorsa, tarih boyu ve günümüzde müslümanların birbirini tekfir etmesine ve hatta katletmesine şaşmamak gerek. Gerçekten üzülüyorum ve islam dünyası adına ümidim azalıyor. Tarihselcisi, evrenselcisi, ümmetselcisi veya ehli sünnetçisi; kendini herhangi biri olarak tanımlayan günümüz din adamlarının hepsinden güzel şeyler öğrendim. Farklı bakış açıları geliştirdim. Kuran'da kendi başıma anlayamadığım veya başka bir deyişle aklıma, vicdanıma, yaşadığımız şartlara kabul ettiremediğim pek çok şeyi sayelerinde anladım. Ama bana hepsinin ayrı ayrı faydası olan insanlar birbirleri ile didişiyorlar ya gerçekten anlam veremiyorum. Bence yapmanız gerek tek şey insanları anlayarak ve düşünerek Kuran okumaya teşvik etmektir. Ve tüm din adamlarını ön yargısızca dinlemelerini öğütlemektir. Hiçibirimiz % 100 her konuda haklı değiliz. İş, Allah'ın bize verdiği Kuran ışığı ile aklımızla, vicdanımızla düşünmeye ve istişare etmeye kalmıştır. Hayata sırtımızı dönmeden hayat ile baş etmeyi tercih etmeliyiz. Lütfen üzmeyin birbirinizi. İyi niyetle okuduktan ve düşündükten sonra Allah bize niye yardım etmesin? Kalbimize, yolumuza ışık tutmasın?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim kardeşim güzel yazmışsınız.

      Sil
  12. Gerek atışan 2 değerli insan ve siz yorumcular; ifadelerinizden anlaşıliyor ki hepiniz eğitimli, düşünen aklı başında insanlarsınız. Ancak usluplara bakınca tarih boyu ve günümüzde müslümanların birbirini tekfir etmesi ve hatta katletmesine şaşmamak gerekiyor. Yani sizler böyle yaparsanız!!!
    İster tarihselci, ister evrenselci, ümmetselci veya ehli sünnetçi veya akılcı; kendini herhangi biri olarak tanımlayan veya yaftalanan günümüz din adamlarının hepsinden bir şeyler öğrendim. Farklı bakış açıları geliştirdim. Kuranda anlayamadığım veya başka bir deyişle aklıma, vicdanıma, günümüz şartlarına kabul ettiremediğim konuları sayelerinde anlamlandırdım, imanımı Allah'ın izniyle kuvvetlendirdim. Allah hepsinden razı olsun. Mustafa Hocamdan da, Caner Hocamdan da ve diğerlerinden de. Yapmanız gereken tek şey insanları Kuran'ı anlayarak okumaya ve düşünmeye teşvik etmek olmalı. İyi niyetle okuduktan sonra Allah bize niye yardım etmesin? Işığını aklımızdan, vicdanımızdan ve kalbimizden niye esirgesin? Anlamadığımız yerlerde tabii ki din adamlarına soracağız, danışacağız. Ama siz böyle didişirseniz, alttakiler ne yapar Hocam. Sorumluluğunuz büyük. Lütfen üzmeyin birbirinizi. Big bang Kuran'da varsa tablo da ayrı bir güzellik olur. Yoksa da yoktur. İmanımızdan bir şey eksilmez inşallah. Bu hayatı nasıl yaşamamızla ilgili bir konu değil sonuçta. Ama kadına mirastan az pay verecek miyiz mesela? Bütün erkekler adam mı da veya devlet devletliğini yapıyor mu da kadınlar çalışmasın diyeceğiz? Veya "...atlar yetiştirin..." ayeti gereği, savunma sanayimiz için modern makinalar yapmayı bırakıp da at mı yetiştirmeliyiz? İş; biraz değil çokça aklımıza ve kardeşçe istişaremize bırakılmış bence. Bakara suresinde " ..sığır kesin.." denmiş. Toplum sormuş da sormuş. Halbuki cevaplar kendilerinin akledebileceği şeyler. Aklımıza yeri gelir sünnet yön verir, yeri gelir vicdan, yeri gelir zamanın şartları. Ama başlangıç noktası Kuran olmalıdır diye düşünüyorum. Ne olur üzmeyin birbirinizi. Allah'a emanet olun...

    YanıtlaSil
  13. Tarihselci,evrenselci; hepsinden çok şey öğrendim.neden enerjilerini kavgayla heba ediyorlar.son yıllarda kelamullahın anlaşılması,hurafe dininin maskesinin düşmesi adına çok büyük adımlar atıldı.bu kavga kimin faydasına.Hudeybiye'deki karşı taraf kadarda mı birbirinize hoşgörünüz yok.nerede islamın tevazu'u.lütfen sayın hocalarımız, akl-ı selim ve hüsn-i niyet bekliyoruz.kavga değil."ve'l kazımiine'l-ğayza ve'l-aafiine ani'n-naas.vallaahu yuhibbu'l-muhsiniin."

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke bunları ikide bir Mustafa hocaya sataşıp duran, geviş getiren kurancılara da bir söyleseniz.

      Sil
  14. Sayın Hoca'm,
    Bu mesele ne yazık ki insanlara "tarihselcilik" Kuran'ı tarihe gömmek, olarak anlatıliyor. Kendi adıma Fazlur Rahman'dan başlayarak siz ve Ömer Özsoy gibi isimleri okuduğumda bununbir iftira ve mesnetsiz bir önkabul olduğunu gördüm.
    Bu vesileyle muhterem şahsınıza saygılarımı sunar, dört gözle tefsirinizi beklediğimi belirtirim.

    YanıtlaSil